Message
300 tane psikopat, seri katil türünden mahkum üzerinde bir araştırma yapmışlar, sonuç; amigdalaları %17 daha küçük ve amigdala frontal lob arası bağlantı problemli. Yani vicdan, ahlak, korku gibi kavramlar zayıf. Tersi yani bu duyguların güçlü olması ile ahlaklı veya imanlı olmak da mümkün.
Yetiştiğimiz çevrenin kişiliğimize ve kararlarımıza etkisi nedir? Doğup, büyüyeceğimiz çevreye biz mi karar veriyoruz? Yoksul ortamlarda büyüyenlerin amigdalalarının daha aktif olduğu gözlemlenmiş. Yani korkuları daha fazla. Korkuları fazla olan mı daha kolay iman eder, az olan mı?
Hormonlarımızın kararlarımızda etkisi nedir? Hormonlarımızın nasıl olacağına biz mi karar veriyoruz? Mesela siz diyelim ki tehlikeli sporları seviyorsunuz ve bu sizde dopomin hormonun fazla salgılandığını gösterir. Bende böyle bir özellik yok. Hayatlarımızı ve verdiğimiz kararları bir karşılaştıralım???
Bir başka etken ben gezegenlerin konumunun beynimizin programlanmasında etkisi olduğunu düşünüyorum. Doğum tarihi ve saatimize biz mi karar veriyoruz? Ya da o andaki gezegenlerin konumuna???
Amerikalı suikastçıyı hatırlayın, vasiyetinde ölümünden sonra beyninin incelenmesini istiyordu. Ne çıkıyordu??? Beyninde ur! Şimdi bir yakınınızda, çok sevdiğiniz birinde, mesela çocuğunuzda Allah korusun beyninde ur çıksa yada yapısal bir bozukluk, amigdala, frontal lob,...vs.. Ya da hormonal bir bozukluk varsa... Kim suçlu? Eskiden insalar ölürlermiş ince hastalık deyip geçilirmiş. Şimdi tıp ilerledi, kanserden öldü, aids ten öldü vs..., İnsanoğlu uzayda yaşam aramaya meraklı olduğu kadar beyne odaklandığında bazı şeyler ileride daha netleşir diye ümit ediyorum.
Bir başka araştırma da bağırsaklardaki nöronların beyne etkisi. Beyin haricinde, en çok sinir hücresinin bulunduğu organ olan bağırsaklar. Yapılan araştırmalar psikolojimiz ve aldığımız kararlarda bu nöronların etkin olduğunu gösteriyor. Bağırsaklarımızdaki nöronlara hakim miyiz?
Ya yediklerimizin etkisi? Örneğin çikolata yerseniz sakin ve mutlu hissedersiniz. Çikolata yedikten sonra yolda yürüken birinin size omuz attığını düşünün, bir de aynı olayı kan şekeriniz düşmüş iken yaşarsanız, ikisi arasındaki sonuç farkı nasıl olur?
Benjamin Libet Deneyi özgür irade noktasında neyi ifade eder? Bu eski bir deney diyorsanız, bunun modern versiyonları da var? "Does Free Will Stem From Brain Noise?" diye bir araştırın.
Bilimi dayanak gösterenler, bilim senin önüne bunları sunuyor ama iş kabul noktasına gelince bir anda şartlanmaların devreye giriyor, bildiğin şeyleri reddediyorsun. Öte taraftan kadere iman ettik diyenler, kaderimizde varsa yaşarız diyorlar, bildiklerini uygulamaya geçirme noktasında Allah her şeyi biliyor ama özgür irademiz var diyorlar???
Tüm bunların sebebi benlik kaydınızdan kurtulamıyorsunuz. Bu size yapışmış. Zaten sıyrılması da zor. Eski insanlar tefekkür edip, idrak edebilmek için kendini dağlara, mağralara kapatırmış da sonunda ya kafayı yer yada sıyrılıp Allah'ın veli kulu olurlarmış. Tarikatlarda da ilk kural teslimiyettir. Şeyhin ne derse yapacan. Sebebi de hayatın gerçeğini idrak edebilmek. Allah'ın kazasına, kaderine tamamen teslim olup, razı olabilmek.
Düşünün; bu dünyaya ne zaman, hangi milletten, hangi anne babadan geleceğiniz size sorulmuyor. Aynı şekilde ölüm zamanınız yada nasıl öleceğiniz. Bunlar sizin elinizde değil. Hastalanmak, sağlıklı olmak ta sizin elinizde değil. Bu dünya boyutuna özürlü gelip, gözleri görmeyen, işitmeyen yada bir kolu eksik, bir bacağı eksik biri olabilirsiniz. Akıllı olup hayatı daha iyi idrak edebilirsiniz yada cahil olup bir çok şeyin farkına varmadan bu dünyadan geçip te gidebilirsiniz. Size sorulmadı ve sorulmayacak! Geçeceğiniz boyutların da farklı mekanları, farklı koşulları olacak. Kabir alemi, mahşer alemi, cennet/cehennem alemleri. Alnınızdan (perçeminizden) tutulup sürüleceksiniz. Ama şu var! Annenizin rahminde eğer sağlıklı bir dönem geçirdiyseniz, elinizde olmadan sağlıklı beslendiyseniz bu dünyaya ilk adımınızı güçlü bir şekilde atmıştınız. Aynı şekilde bu dünya hayatında da size verilen tavsiyeleri (Kuran'da yada sünnetlerde) yerine getirebilirseniz, bu açılımlar sizde zahir olursa, bunun cezasını (karşılığını) geçeceğiniz boyutlarda yaşayacaksınız. Din denen, İslam denen Yaratıcı'nın, alemlerin tek ve mutlak Sahibi'nin yani Allah'ın evrensel sistemi bu.
Langırttaki adamlar gibiyiz. Sağ omzumuzdan giren demir parçası, sol omzumuzdan çıkmış. Bizi eviriyor, çeviriyor farkında değiliz. Kendimizi bir şey sanıyoruz.
Barış Muçe
27.12.2015