Neden bu dünyadayız dediğinde,

Hayatın anlamını sorguladığında,

Birine kızdığında, öfkelendiğinde,

Bir olayda, yaşananda bir "adaletsizlik" gördüğünde,

Biri sana, "sana göre" kötü davrandığında,

Sana bir musibet isabet ettiğinde,

Aşağıda yazılanlara bir bak...

Ben, biz, hepimiz Bir'iz.

Hepimiz Deneyimleyen'iz.

Farklı formlarda, farklı farklı Görünen'iz.

Bir'e erme niyeti ile,

Sebeplere, kişilere, yaşananlara takılmadan,

"Seyr"edeniz, "Şahitlik" edeniz, "Keşf"edeniz.

İdrak etmek, farketmek ve sonunda da hatırlamak...

Sonra da "Olan"a teslim olmak,

"Mevcud"u yaşamak, El-An...

Vücud bulan "Vech"lere açılan, yarılan, taşan...

Noktalar!..

Daire çizen, yolunu tamamlamaya çalışan.

Tamamlanmaya çalışan.

İşte bunun için...

Alınan, verilen her nefes...

Her nefeste yaşanan!

Yani her ne yaşanıyorsa,

Her ne yaşatıyorsa,

Her ne yaşıyorsa...

Açığa çıkarmak, keşfetmek, hatırlamak için!

"Hakikat İlmi"nden yansımalar!

Zorlama olmazsa, "zan"na göre olumsuzluklar, kötülükler olmazsa,

İkilik, kıyas olmazsa,

Öz'den, Kaynak'tan yansıyan, taşan, fışkıran,...

Anlaşılmaz, gelişmez, büyümez, güçlenmez.

Aksi halde,

Her şey dört dörtlük olsa,

Dünya cennet olsa, 

Hayat bayram olsa, 

Maddenin süsüne kapılır, 

Oyuna dalar, daldıkça dalar, battıkça batar.

Bir bakıma da zıtlıkların savaşı,

İsimlerin mücadelesi,

Fiil olarak vücut bulması.

Sonuçta her yaşanan, her yansıyan, her açığa çıkan...

Ancak ve ancak Tek! Bir! Var Olan!

El-An! Mevcut Olan!

Hak Olan!

Hu!

.

Barış Muçe

17.06.2024