Message
Cep telefonlarının sürekli değiştirilip yenisinin alındığı günümüzde ben hala dört sene önce üretilen android işletim sistemine sahip bir cep telefonu kullanmaktayım. Teknolojiye karşı değilim, faydalı kullanıldığı sürece teknolojik aletler de ahiret yolculuğumuzda bizim için birer “araç”tır. Ama bu fani dünyanın maddi kaydından sıyrılmaya çalışırken böyle bir tüketim çılgınlığına da kapılmayı doğru bulmuyorum. Böyle olunca haliyle emektar telefonum da ağır çalışmakla kalmayıp, bazen en basitinden bir telefon görüşmesini dahi yapamayacak hale geliyor.
Android işletim sistemi “Google” firması tarafından baz (ham) versiyonlarının üretilip, bu ham versiyonların telefon üreticileri tarafından alınıp, onlar tarafından işlenip kendi özelliklerini, programlarını yükledikleri bir işletim sistemidir. Daha sonrasında da kullanıcıya ulaşan bu işletim sistemi üzerine bir de kullanıcıların yüklediği programlar bulunur. Zamanla kullanıcıların yükleyip kullandığı programlar gelişir, boyutları artar, daha fazla özellik kullanmaya başlarlar ve yüklü oldukları telefonlar donanımsal olarak yeterli gelmediği için artık yavaş çalışır hale gelirler.
Bu noktada ya yeni telefon alır, telefonunuzu donanımsal olarak yeni teknolojilere uydurursunuz ya da benim gibi adına “custom rom” denen ham android işletim sistemlerini kullanarak, telefonu üreticilerinin yüklediği gereksiz programlardan kurtarıp, işletim sistemini özüne, ham haline döndürüp, telefon üzerindeki yükü hafifletirsiniz. Bir de işinize yaramayacak, size faydası dokunmayacak uygulamaları yüklemezsiniz.
İnsanoğlu da Allah'ın yarattığı ve belli bir düzene koyduğu evrende belli bir ham programla bu dünyaya gelir (doğumdan ergenliğe kadar saf olarak yaşanan dönem). Bu ham programın içeriği Allah'ın 99 isminden oluşur. Bu program her insanda sabit olmayıp, kişinin kısmetine göre değişmektedir. 99 isim farklı oranlarda insanlara yansır. İnsanın halifeliği bu 99 ismi yüklenip, dünyada yansıtmasından gelir.
Ergenlik dönemiyle birlikte bu ham programın üzerine artık yeni yüklemeler binmeye başlar. İhtiras, heves, tutku, hırs, öfke, korku : Bunlar insanın bu dünya hayatında elde ettiği, bu dünyaya ait özelliklerdir. Bunun üstüne tabiat olarak nitelendirdiğimiz hayvani bedene ait olan açlık, yorgunluk, cinsel ihtiyaçlar, uyku gibi materyaller biner. Bir de bunları tetikleyen dış faktörler insan sınıfı, cin sınıfı vardır. Bu "ergenlik dönemi" aynı zamanda dini yükümlülüklerin başladığı dönemdir ki "dini yükümlülükler" dediğimiz şeyler de aslında bizlerin bu evrende doğru bir şekilde gelişmemize olanak sağlayan ve adına "ibadet" denen çalışmalardır.
Burada en önemli faktörlerden biri olan cin sınıfı tamamen bizim programımızı bozmak üzere yaratılmış adeta bir virüs gibi sistemimize sızmaya çalışan varlıklardır. Ademoğlunun en büyük savaşı, cennetten kovulup bu dünya boyutuna inmemize neden olan şeytanın da dahil olduğu bu cin sınıfına karşıdır. Cinlerin adına “vesvese” denenen ve yaydıkları beyin dalgaları ile bizim beynimize sinyaller gönderip, bizi yoldan saptıracak, kendilerine oyuncak edecek fikirler yoluyla etkilemeleri şeklinde uyguladıkları bir sistemleri vardır. Bu tehlikeye karşı korunmanın yolları gerek Kuran'da olsun, gerekse peygamber efendimiz tarafından yapılan uyarılar ile bizlere bildirilmiştir.
İnsan bu dünya hayatında gerek kendi kendine yaptığı yanlış yüklemelerin, gerekse dış müdahalelerin de etkisi ile yorulmaya, çökmeye, ağırlaşmaya başlar. Git gide özünden uzaklaşır. İşte bu noktada adına sınav denen ama aslında bir “Gelişim Programı” olan hayat yolcuğu artık başlamıştır. Ademoğlunun görevi “ÖZ”üne dönebilmektir. Arınması, üzerine yüklenen gereksiz programlardan kurtulması gerekir. Bunun için de ona silahlar verilmiştir. Zikir, ibadet, namaz, oruç... Bu silahları kullanarak önce fazlalıklarından, bu dünyanın üzerine yüklediği gereksiz yüklerden kurtulur. Bazen de insanın karşısına Allah'ın bir velisi çıkar ve ona “custom rom” yüklemesi yaparak, bir anda tüm yükünden kurtarır. Temizlenen, arınan insan sırat-ı müstakim denen yola girmeyi başarabildikten sonra özünden gelen özellikleri geliştirmek için çalışır. Çünkü bu özellikler ona bir sonraki hayatında lazım olacaktır. Bu özelliklerini ne kadar çok geliştirirse ahiret hayatında o kadar güçlü olur.
Android işletim sistemindeki yeni çıkan versiyonlar (sürümler) gibi insanların da kullandığı işletim sistemlerinin belli dönemlerde yenilenmesinin, upgrade edilmesinin ihtiyacı vardır. Bu da dünya boyutunda seçilmiş olan insanlar (peygamberler) aracılığı ile gerçekleştirilir. Peygamberler android versiyonlarımızı, bir üst versiyona upgrade ederler. Bu yeni bir şeriatın gelmesi demektir. Bazı peygambeler (nebi) kendisinden önce gelenlerin şeriatı ile hareket ederler (mevcut bir versiyonun ara bir sürümü). Bazıları ise (resul) yeni bir şeriat (bir üst sürüm) getirirler. Bu resul, nebi farkıdır. Zaten Kuran'da peygamber lafı kullanılmaz. Her gelen resul aynı zaman da nebi'dir yani nebi özellikleri de taşır ama her nebi bir resul değildir, bunu da belirtelim.
Kuran ve ondan önce gelen kitaplar ise android sistemlerimizin kullanım kılavuzlarıdır. O yüzden iyi okunup, iyi bir şekilde anlaşılması gerekir. Yenilenen android sistemlerimizle birlikte dönem dönem bu kitapların da yenilenme ihtiyacı olur. Resuller bu kitapları bize ders olarak okutan öğretmenlerdir. Resuller'den sonra bu görev takipçilerine verilir, ayrıca bu kitapları daha iyi anlayabilmek için yardımcı kitaplar, kaynak kitaplar ile desteklemeler yapılır. Semavi kitapların mealleri, tefsirleri yazılır.
Yukarıda bahsettiğim “custom rom”, gönderilen peygamberlerin şeriatı ile hareket eden ve tabiin, evliya diye isimlendirdiğimiz şahsiyetlerin android sistemlerimize kendi güçlerince yaptıkları dış müdahaleler, düzenlemelerdir. Bu zatlar nebilerde olduğu gibi yeni bir sürüm getirmeyip, mevcut sürümü kullanırlar. Ama nebiler gibi ara bir sürüm de çıkarmazlar, sadece mevcut sürüm üzerinde müdahaleleri vardır.
Bizler şu an android işletim sisteminin son versiyonunu kullanmaktayız. Bundan sonra herhangi bir ara sürüm de dahil bir yenileme yapılmayacaktır. Günümüzde “custom rom” denen müdaheleler de pek görülmemektedir. Kuran-ı Kerim son kullanım kılavuzumuzdur. Halen bu kılavuzu daha iyi bir şekilde anlayıp, günümüzün getirdiği şarlara göre yorumlama çalışmalarına devam etmekteyiz. Kuran her devir ve dönemde, android sistemi yüklenerek üretilmiş her marka telefona (her seviyedeki insana) hitap eder. O yüzden döneme ve insanın seviyesine göre farklı farklı yorumlanabilir. Ama bu evrensel sistemi, düzeni oluşturan ana kuralların değişebileceği anlamına gelmemelidir. Evrensel düzen her devir ve her bir birim (melek, cin, insan) için sabittir. Değişen, android sistemindeki özelliklerin telefonlara, yüklenen programlara göre açığa çıkan farklı özelliklerinin keşfidir. Gelişen teknoloji, yapılan buluşlar ile andoid sistemi daha iyi bir şekilde anlaşılabilmekte ve elde edilen yeni bulgular ile daha farklı yorumlanabilmektedir.
Allah'ın evrensel sistemini size farklı bir yoldan anlatmaya çalıştım. Umarım bir ışık tutabilmişimdir.
Barış Muçe
11.10.2015
Resul, nebi ve veli kavramları hakkında;