Message
Hazret Pîr'in hizmetçilerinden Ebû Abdullah Muhammed İbn-i Feth'den rivayet olundu ki, kırk sene Hazretin hizmetinde bulundum, dâima yatsı namazının abdesti ile sabah namazını kılardı. Ve bir müddet mâsivâ ile uğraşınca yeniden abdest aldıkça abdest namazı niyetiyle iki rekat nâfile kılardı. Yatsı namazını kıldıkça haremine girip sabah namazına kadar çıkmazdı. Kapısı açılır, sabah namazının farzını, medresede cemâatle kılardı. İşrak, yani bayram namazlarının kılındığı vakte kadar hiç bir kimse, hattâ Bağdad Halifesi dahi yanına giremezlerdi. İşrak namazını kıldıktan sonra çıkıp halkın işleriyle uğraşır, müşkülâtlarını hallederlerdi. O muhterem Zâtın hizmetinde olduğum müddetçe O, her gecenin evvelinde birkaç rek'at namaz kılar, sonra zikrullah ile meşgul olur, zikrinde, Tevhid, Allah, Ya Rab, Ya Hayy ve Hû esmalarını ve daha birçok Esmâ-i Hüsnâları zikrederken cesed-i şerifleri kâh büyük ve kâhi küçülürdü; kâh yukarı uzuyor, kâh gözden kayboluyordu. Böylece devam eder, gecenin birisi gidip ikisi kalınca teheccüd namazı kılar, Kur'an okumağa başlardı. Namazında rükû ve secdelerini o kadar uzatırdı ki, onu uyumuş zannederdim. Ondan sonra sükûtla murakabeye varıp şafak yeri belli olana kadar bu murakabe devam ederdi. O anda Vücudunda bir nur zahir olup gaibden kendine selâm verenlerin seslerini işitir, şahıslarını göremezdim. Kaddesellahü sırrehiül-aziz.
NOT: Hazret-i Pîr'in hakkında olduğu gibi İmam A'zam Hazretleri hakkında da böylesi rivayetler var olmakla bazı hafif meşrepliler, bu hâli baîd (imkânsız) görüp nasıl olur da kırk sene yatsı namazının abdesti ile sabah namazını kılabilir, bu zatların ailesi olup onlarla ünsiyet peydâh etmez miydi. Uyku en az altı saat olarak hayat için mecburidir, bunlar bu hal ile nasıl yaşayabildiler diye itirazda bulunmak isterler. Halbuki zaten böylesi dâhi insanlar halk arasında milyonlardan ancak bir çıkar. Bunların halleri bizimkilere kıyas olunamaz. Elbette ki, O zatların da kendilerine göre aile hakkını ifa ve uykusunu almak usul ve tertipleri var idi. Ekserisi yatsı namazını gecenin yarısına doğru kıldıkları için o zamana kadar her ihtiyacını temin edebilirdi. Bâhusus oturduğu yerde uyunması halinde bir yere yaslanmadıkça abdest bozulmaz. Ve bu zatların daha bunlar gibi nice hârikulade (olağan dışı) halleri bulunup ve bir çok meziyetleriyle bizim gibilerden üstün oldukları için hallerini inkâra mahal yoktur. Zira Cenab-ı Hakkın kudretine karşı hiç bir güçlük yok dilediğini icra eder. Âmenna billahi. (M. Necati AK)
Kaynak : Menakıb-ı Abdülkadir Geylani - Behcetü'l Esrar - Şeyh Nureddin Ebu'l Hasan