Var Olmanın Gücü - Eckhart Tolle \ Egonun Kendini Üstün Hissetmesi Gerekir
Egonun çevrenizdeki insanlarda ve daha da önemlisi kendinizde gözlemleyebileceğiniz gizli ama kolayca gözden kaçan bazı biçimleri vardır. Unutmayın: Sahte olanın tanımlanması, gerçeğe yaklaşmanın ilk adımıdır.
Örneğin, birine bir haber vermek üzeresiniz. “Biliyor musun ne oldu? Bilmiyor musun? Bak sana anlatayım.” Eğer yeterince uyanıksanız, kötü olsa bile haberi vermeden önce içinizde belli belirsiz bir tatmin hissedebilirsiniz. Bunun nedeni, çok kısa bir an için bile olsa, karşınızdaki kişiyle sizin aranızda egonun hoşuna giden bir denge değişimi yaşanmasıdır. Bu kısa anda, karşınızdakinden daha fazlasını biliyorsunuzdur. Hissettiğiniz tatmin, egoyla ilgilidir ve karşınızdaki kişiye oranla daha güçlü bir benliğe sahip olmaktan kaynaklanır. Karşınızdaki kişi papa ya da Birleşik Devletler başkanı olsa bile, o kısacık anda daha fazlasını bildiğiniz için kendinizi ondan üstün hissedersiniz. Birçok kişinin dedikoduyu sevmesinin bir nedeni budur. Buna ek olarak, dedikodu genellikle kötü niyetli eleştiri ve başkalarını yargılama amacını taşır; dolayısıyla, biriyle ilgili olumsuz bir yargıda bulunsanız bile, hayali ahlak üstünlüğü sayesinde egonuz güçlenir.
Eğer biri daha fazla şeye sahipse, biri daha fazlasını biliyorsa veya daha fazlasını yapabiliyorsa, egom kendini tehdit edilmiş hisseder, çünkü “az” duygusu hayali benlik duygusunu diğerleri karşısında zayıflatır. Bunun üzerine, diğer kişinin sahip olduğu, bildiği ya da yapabildiği şeyleri aşağılayarak, küçümseyerek veya eleştirerek, kendini toparlamaya çalışır. Ya da ego farklı bir stratejiye geçiş yapabilir; eğer o kişi başkalarının gözünde önemliyse, rekabet etmek yerine, o kişiyle bağlantı kurarak kendini güçlendirmeye çalışır.