Tek gerçeklik bir fikir değildir; yaşama katılmanın yepyeni bir yoludur. Uçuşun var olduğunu bilmeyen bir yolcunun uçağa bindiğini düşünün. Uçak kalkınca, “Bizi böyle havaya kaldıran nedir? Eğer uçak çok ağırsa ne olacak? Hava hiçbir şeyi kaldırmıyor, bu uçak da çelikten yapılmış!” gibi düşüncelerle paniğe kapılır. Algılarına tutsak düşüp paniğe kapılan yolcu kontrol duygusunu kaybeder: O artık belki de bir felakete doğru giden bir yaşantı içinde tutsak kalmıştır.

Kokpitte ise pilot uçuş eğitimi aldığı için kendinden emindir. Uçağı bilmektedir, çalıştırdığı uçağın kumandalarını tanıyordur. Bu nedenle, her ne kadar mekanik arıza riski her zaman aklının bir köşesinde ise de, panik yapmasına gerek yoktur. Bir felaket olabilir, ancak bu onun denetiminde değildir. Şimdi de, uçuş ilkesine dayalı olarak istediği herhangi bir uçağı inşa edebilecek olan jet uçak tasarımcısına geçelim. Konumu itibarıyla pilottan daha büyük bir denetime sahiptir, çünkü eğer çeşitli tasarımlarla deneyler yapmaya devam ederse, belki düşmesi imkansız olan bir uçak (belki uçağın dalış açısı ne olursa olsun hiç teklemeyen bir planör) inşa edebilir.

Yolcu, pilot ve tasarımcıyı kapsayan bu ilerleme bir manevi yolculuğu simgeler. Yolcu beş duyunun dünyasında kalmıştır. Uçuşu imkansız olarak algılamaktadır, çünkü çelik havayla karşılaştırıldığında, sadece havanın içinden yere düşebileceği algılanmaktadır. Pilot uçuş ilkelerini bildiği için, doğanın bir kanunu bilmek (Bernoulli ilkesi) beş duyuyu aşan bir durumdur. Bu kanun eğimli bir yüzeyin üzerinden akan havanın nesneyi kaldıracağını söyler. Tasarımcı amacına ulaşmak için doğanın kanunlarını dize getirmesiyle bu durumu da aşar. Bir diğer deyişle, gerçekliğin kaynağına en yakın olan kişi, beş duyusunun kurbanı olmayan veya doğanın kanunlarına etkisi olmayan bir katılımcı olarak kalmayan, ancak doğayla ortak bir yaratıcı olan tasarımcıdır.

Bu yolculuğa kendiniz çıkabilirsiniz. Algıladığınız her görüntüyü, sesi, hissi, tadı ve kokuyu üreten beyniniz bir kuantum makinesi olduğundan bu durum sembolik olmaktan öte bir şeydir. Beynin atomları doğanın kanunlarıyla direkt temas halindedir ve bilincin getirdiği sihirle bir isteğiniz olduğunda, beyniniz doğa kanununun tam kaynağına bir sinyal göndermektedir. Bilinç en basit tanımıyla farkındalıktır; bu ikisi eş anlamlıdır. 

Beş duyunuza güvendiğinizde, fiziksel dünyanın temel gerçeklik olarak farkındasınızdır. Böyle bir dünyada kendinizi atom ve moleküllerden oluşan katı bir cisim olarak gördüğünüz için ikinci sırada gelirsiniz. Farkındalığınızın oynadığı tek rol “dışarıdaki” dünyaya bakmaktır.

Kaynak : Sırlar Kitabı - Deepak Chopra