Message
Acılar yüreğini olgunlaştırır, daha büyük hale getirir, sabredince melekler sana imrenmeye başlar, o ne güzel bir kul, derler. Dua edince melekler gökyüzündeki yedi katı aralar ve duanın Rabb’ine ulaşmasına vesile olurlar. Tüm düzen senin adına vardır, senin ne kadar değerli olduğunu bilirler. Sen hala kendini değersiz mi hissediyorsun? Halen zihnin – nefsin bu nifak tohumlarını ekmesine mi kanıyorsun?
Allah değersiz bir şey yaratır mı hiç? Allah lüzumsuz bir şeyle uğraşır mı? Allah seni değerli görüp yaratmışken sen kendini nasıl değersiz görebilirsin? Ama zihin çok kurnazdır, ne zaman terk edilsen, ne zaman kalbin kırılsa, ne zaman aldatılmış hissetsen kendini, zihin hemen devreye girer ve sana nifak tohumları bırakmaya başlar.
Yüreğini karartmak, senin enerjini almak için zihin elinden geleni yapacaktır. Ona çok dikkat et... Daima uyanık olarak kal. Zihnin hamlesine karşı bir adım önde olmanı isterim. Bu yüzden onu iyi tanımalısın. Zihin kime, ne zaman, hangi düşünceleri göndereceğini çok iyi bilir.
Bir insan aldatılırsa ona kin ve nefret tohumları eker, bir iş başaramadığında sürekli zihin kendini kötü hissetmen için vesveseler gönderecektir. Ve bu hep böyle olmuştur. Ancak şimdi farkındasın. Onun yüreğine nifak tohumunu ne zaman ektiğini idrak ettiğin an zihin seninle oynamayı bırakır. Her şey senin uyanışınla düzelmeye başlar.
Bazı insanlar vardır, ulaşmak elde etmek istediklerini kuldan bekler, beklentileri olmadığında harap olur yıkılırlar. Bazı insanlar vardır ne olursa olsun tüm beklentilerini Allah’tan ister ve bilirler ki o istekleri olmasa, gerçekleşmese bile bu beklenti onlara huzur verecektir. Çünkü Rabb’le iletişim içindedirler.
O Allah’ın ne zaman vereceğiyle ilgilenmez, o kalbinde Allah’la iletişimi daim mi buna bakar. Aşamadığın her durumda Rabb’ine yönel. Zihnin sesini durdurmak için başarılı olamadığında yine O’na yönel. Bu Allah için pek kolay bir iştir. Her şeyi yoktan var eden bir yaratıcı için senin tüm sorunlarının çözümü O’nun katında zerrenin zerresi olamaz.
Ancak bunu yaparken tekrar ve tekrar söylüyorum: Allah’ı test etme! Duanın kabulünün ne zaman gerçekleşeceğini insanlar dört gözle bekliyor. Hiçbir şeye güvenmek zorunda değilsin, ancak Allah’a güvenmeme gibi bir durum olamaz. Bu söz konusu bile edilemez. Bu yüzden ben sana ısrarla, güvenmekten, tevekkülden, sorununu Rabb’ine koşulsuzca, sonucunu beklemeden bırakmanı öneriyorum.
İnsanın kendini değersiz hissetmesi bile aslında gizli bir şirktir. Allah’ın yarattığını beğenmemesidir. Ve eşler, ikili ilişkiler arasında yaşanılan böyle pek çok gizli şirk vardır. Onlar birbirlerini beğenmezler. Birbirlerine ince dokunuşlarda bulunurlar. Senin kaşın şöyle, senin burnun böyle, senin ayakların öyle...
Hala mı farkında değilsin işlediğin günahın? Sen Allah’ın yarattığı, var ettiği bir şeye, bu olmamış, ne biçim bir varlık dünyaya getirilmiş diyorsun. Senin hal dilinde yaptığın budur. Bu yüzden tövbe et. Bu senin vicdanını rahatlatır, kurumuş ruhuna can katar.
Farkında olmadan o kadar çok günah işliyoruz ki... Sonra da duam kabul olmadı diyoruz! Bu kadar günahkarken nasıl kabul olsun? Sen Allah’ı test et, yarattıklarına kötü gözle bak, kusur bul ve sonra da duam kabul olmadı diye isyan et!
Bu yüzden ben senin tüm geçmişine, yaptıklarına dair tövbe etmeni öneririm.
Kaynak : Allah De Ötesini Bırak - Uğur Koşar