Message
İki insan EEG makinesi gibi çeşitli fizyolojik takip etme cihazlarına bağlanmış ve iki ayrı odaya yerleştirilmişlerdi. Bir tanesi, bir resim, ışık ya da hafif elektrik şokuyla uyarılıyordu. Araştırmacılar sonra, her iki EEG’yi alıcının beyin dalgalarının gönderici uyarıldığı zaman onunkileri yansıtıp yansıtmadığını belirlemek için inceliyorlardı.
İlk DMILS araştırması psikolog ve bilinç araştırmacısı Charles Tart tarafından dizayn edilmiştir; Tart insanların empatik olarak başka kişilerin ağrısını hissedip hissetmediğini anlamak üzere bir dizi vahşi çalışma yapmıştır. Bir gönüllü yan odada bir dizi medikal cihaza bağlıyken kendine şok vermiş ve gönüllünün sempatik sinir sisteminin Tart’ın reaksiyonlarını algılayıp algılamadığını anlamaya çalışmıştır. Tart kendisine bir şok verildiğinde, alıcının düşen kan hacmi ve yükselen nabzı –sanki kendisi de aynı şoku almış gibi- empatik tepki verdiğine işaret ediyordu. Olağanüstü ilk çalışmalardan bir diğeri tek yumurta ikizleri ile yürütülmüştü. İkizlerden biri gözlerini kapatıp beyninin elektriksel ritmi alfa dalgalarına indiği zaman, diğer ikizin gözleri açık olmasına rağmen onun beyin dalgaları da yavaşlamıştı.
University of Freiburg’dan Alman bilim adamı Haral Walach, alıcıdaki tepkiyi büyütecek garantili bir yaklaşımı denedi. Göndericiye tahmin edilebilir, büyüklüğü yüksek elektriksel beyin dalgalarını tetiklediği bilinen “patern ters dönmesi” adı verilen siyah-beyaz dama tahtası değişimli olarak gösteriliyordu. Aynı saniyede, uzakta ve kalkanlı alıcının EEG’si tıpatıp aynı beyin dalgası paternlerini kaydediyordu.
Mexico City’deki National University of Mexico’dan nörofizyolog Jacobo Grinberg-Zylberbaum aynı protokolu Walach’dan on yıl önce küçük bir farklılıkla –uyarıcı olarak patern yerine ışık- kullanmıştı. Çalışmasında ışık tarafından uyarılan göndericinin beyninde ortaya çıkan belirli paternler 14.5 metre uzakta elektrik kalkanlı bir odada oturan alıcı beynine yansıyordu. Grinberg-Zylberbaum önemli bir şartın başarıyı belirlediğini buldu: sadece birbirleriyle daha önce bir araya gelerek 20 dakikalık meditasyon yapmış katılımcı çiftleri arasında eşzamanlılık meydana geliyordu.
Grinberg-Zylberbaum, ilk çalışmalarında beyin dalgası eşzamanlılığın sadece iki insan arasında değil aynı zamanda her iki katılımcının beyinlerinin her iki yarım küresinde de ortaya çıktığını keşfetmişti; yalnız bir önemli fark vardı: daha tutarlı kuantum dalga özelliklerine sahip katılımcı ve diğerini etkileme eğiliminde oluyordu. En tutarlı beyin genellikle üstün geliyordu.
2005’de, son zamanlarda yapılan DMILS çalışmasında, Bastyr University ve University of Washington’da bir grup araştırmacı, birbirleriyle güçlü duygusal ve fiziksel bağlantıları olan ve aynı zamanda meditasyonda deneyimli 30 çifti bir araya getirdiler. Çiftler beyinlerinin oksipital (görsel) loblarına bağlanmış EEG’leriyle birbirlerinden 10 metre arayla, farklı odalara yerleştirildiler. Her gönderici parlayan bir ışığa maruz bırakıldığı anda partnerlerine ışığın görüntüsünü ya da düşüncesini göndermeye çalışıyorlardı. Test edilen 60 alıcıdan beşi ya da yüzde sekizi partnerleri onlara görsel görüntüler “gönderirken” belirgin bir şekilde daha yüksek beyin faaliyeti kaydetmişlerdi.
Washington araştırmacıları sonra belirgin sonuçlar ortaya koyan katılımcılardan beş çifti seçtiler, kritik fonksiyonlar esnasında beyindeki küçük değişimleri ölçen MRI cihazına bağladılar ve deneyi tekrarlamalarını istediler. Düşünce gönderilirken alıcıların beynin görsel korteksindeki bölgede kanın oksijenlenmesinin arttığı gözlemlendi. Bu artış gönderici partner görsel olarak uyarılmadığı zamanlarda ortaya çıkmıyordu. Bastyr araştırmacıları çalışmalarını bu defa meditasyonda çok tecrübeli ve o zamana kadar yapılan deneylerde en yüksek korelasyona sahip gönüllülerle tekrarladılar.
Bastyr çalışması, doğrudan zihinsel etki araştırmalarında büyük bir ilerlemeyi temsil etmektedir. Göndericinin beyin dalga tepkisinin alıcıya yansıdığını ve alıcıdaki etkinin göndericinin beyniyle aynı bölgede olduğunu ortaya koydu. Alıcının beyni aynı görüntüyü aynı anda görüyormuş gibi tepki gösteriyordu.
Son olağanüstü çalışma güçlü duygusal bağlantının uzaktan etki üzerindeki tesirlerini inceliyordu. University of Edinburg araştırmacıları, birbirine bağlı çiftlerin, birbirlerine yabancı çiftlerin, partnerleri olmayan ancak partner verildiklerini düşünen kişilerin EEG’lerini inceledi ve kıyasladı. Çift yapılmış kişiler, partnerlerini tanısınlar ya da tanımasınlar, eşzamanlılıkta artan sayıda beyin dalgaları sergilediler. Bu etkiyi göstermeyen katılımcılar partnerleri olmayan kişilerdi.
Kaynak : Niyet Deneyi - Lynne McTaggart