Message
LSD seanslarını üst üste yinelemek suretiyle deneysel ve kuramsal psikoterapi (ruhsal tedavi) açısından önemli sonuçlar elde edilebileceğini gösteren bu durum Grof ve meslektaşlarına araştırmalarını sürdürecek çoşkuyu verdi. Sonuçlar çarpıcıydı. Seriler halinde uygulanan LSD seanslarının psikoterapik süreci hızlandırdığı ve birçok bozukluğun tedavisi için gereken zamanı kısalttığı çabucak anlaşıldı. Kişileri yalnızca rahatsız eden sarsıntılı anılar deşilip açığa çıkartıldı ve çözümlendi, giderek bazen şizofreni gibi ciddi durumlar iyileştirilebildi. Ancak en şaşırtıcısı, hastalardan çoğunun hastalıklarıyla ilgili konuların ötesine hızla geçmeleri ve Batı psikolojisince araştırılmamış alanlara dalmalarıydı.
Bu ortak deneyimlerden biri de, rahim içinde olma hissini tekrar yaşamak şeklindeydi. Grof önceleri bunların yalnızca hayali deneyimler olduğunu sanmıştı. Ama kanıt birikimi sürdükçe, hastaların yaptığı tanımlamalarda ortaya çıkan embriliyoji bilgisinin, hastanın bu alanda daha önce edinmiş olduğu bilgilerin çok ötesine geçtiğinin farkına varmakta gecikmedi. Hastalar annelerinin kalp seslerinin belirli niteliklerini, karın zarı boşluğunun içindeki akustik olayın yapısını, plasenta içindeki kan dolaşımıyla ilgili belirli ayrıntıları ve hatta yer almakta olan çeşitli hücresel ve biyokimyasal süreçler hakkındaki ayrıntıları kesinlikle doğru olarak tanımlıyorlardı. Ayrıca annelerinin gebelikleri sırasındaki önemli düşünce, duygular ve karşılaştıkları fiziksel sarsıntılar gibi olguları da tanımlıyorlardı.
Grof, mümkün olan her durumda bu savları araştırıyordu, bu arada çoğu kez konu edilen anneyi ve diğer kişileri sorguya çekerek bu savları doğrulamayı başarabilmişti. Bu program için eğitildikleri sırada doğum öncesi anılarını deneyimleyen psikiyatristler, psikologlar ve biyologlar (bu çalışmada yer alan tüm terapistler LSD psikoterapi seanslarından birçok kez geçmişlerdi) bu deneyimlerin çok açık gerçekliği karşısında aynı şaşkınlığı dile getirmişlerdi.
Tüm bu deneyimlerin en altüst edici olanı ise, hastanın bilincinin olağan ego sınırlarının ötesine geçerek başka canlı varlıkların ve hatta nesnelerin kimliğine bürünmesinin nasıl bir şey olduğunu keşfetmesiydi. Örneğin Grof’un, birdenbire tarih öncesi bir dişi sürüngen kimliğine büründüğünü sanan bir kadın hastası vardı. Böyle bir biçim içine sıkışmış olmanın nasıl bir şey olduğunu zengin ayrıntılı tanımlarla vermekle kalmıyor, türünün erkek cinsinin anatomisinde kendini cinsel olarak en çok uyaran bölümünün kafasının yanında, renkli pullardan oluşan bir leke olduğunu da söylüyordu. Bu kadının bu konuda daha önce herhangi bir ön bilgisi yoktu, oysa Grof, sonradan bir hayvanbilimciyle görüşerek, sürüngenlerin belirli türlerinde baş üzerindeki renkli bölgelerin gerçekten cinsel istek uyandıran tetik görevi üstlenmiş olduğunu doğrulattı.
Hastalar aynı zamanda akraba ve atalarının bilincine de erişebiliyorlardı. Bir kadın, annesi üç yaşında olduğu sırada başına gelen ürkütücü bir olayı deneyimlemenin nasıl bir şey olduğunu yaşamıştı. Kadın ayrıca, annesinin yaşadığı evin ve üzerindeki beyaz çocuk önlüğünün açık bir tanımını da yapmıştı. Annesi sonradan tüm bu ayrıntıları onayladı ve kızıyla bu konuda daha önce hiç konuşmamış olduğunu itiraf etti. Diğer hastalar on yıllar hatta yüz yıllar önce yaşamış atalarının karşılaştığı olayların aynı şekilde açık seçik tanımlarını yapmışlardı.
Diğer deneyimler ırksal ve ortak anılara geçişleride içeriyordu. Slav ırkından olanlar Cengiz Han’ın Moğol sürülerinin fetihlerine katılıyor, Kalahari çölünde Buşmanlarla birlikte transa girip dans ediyor, Avustralya yerlileriyle kabileye kabul törenlerine katılıyor ve Aztek sunaklarında kurban edilerek ölüyorlardı. Yine tanımlar, hastanın eğitiminin sınırlarını, ırkını ve konuyla daha önceki ilgisini tümüyle aşan belirgin tarihsel olgulara ve belirli bir bilgi düzeyine sahipti. Örneğin, eğitimsiz bir hasta, Eski Mısır’daki mumyalama uygulaması konusunda zengin ayrıntılarla dolu tekniklerden, ayrıca çeşitli muska ve gömü kutularının biçim ve anlamlarından söz etmiş ve mumya bezinin katılaştırılmasında kullanılan malzemelerin bir listesini vermiş, mumya sargılarının en, boy ve biçimini ve Mısır cenaze hizmetlerinin diğer gizli yönlerini anlatmıştı. Diğer bireyler ise, Uzakdoğu kültürlerine uyum yapmış ve yalnızca bir Japon, Çinli ya da Tibetli bir psişe olmanın nasıl bir şey olduğunu duyuran etkileyici tanımlamalar yapmakla kalmamış, ayrıca Taosit ya da Budist öğretilerle ilgili olarak da fikirler yürütmüşlerdi.
Aslında, Grof’un LSD deneklerinin içine daldığı durumların bir sınırı yok gibiydi. Onların, evrim ağacındaki her bir hayvan, hatta bitki olmanın nasıl bir şey olduğunu bilme yetileri vardı. Onlar, bir kan hücresinin, bir atomun, güneşin içindeki bir termonükleer sürecin, tüm bir planetin ve giderek tüm kozmosun bilincini deneyimleyebiliyorlardı. Bunun da ötesinde, zaman ve mekanın ötesine geçip, gizemli bir şekilde geleceğe ait doğru bilgilerle ilişkiye geçebilme yeteneğine sahiptiler. Bazen bu bilinçsel yolculukları sırasında daha da garip bir kanaldan insan ötesi zekalarla, bedensiz varlıklarla, “yüksek bilinç planları”ndan ruhsal rehberlerle ve diğer insanüstü varlıklarla ilişkiye girebiliyorlardı.
Denekler bazen, başka evrenlere ve diğer gerçeklik düzeylerine de geçebiliyorlardı. Depresyon geçirmekte olan genç bir adam, özellikle sinir bozucu bir seans sırasında, kendisini başka bir boyutta buldu. Burası ürkütücü bir biçimde aydınlanmıştı; denek, hiç kimseyi görmediği halde, çevresinin bedensiz varlıklarla dolu bulunduğunu seziyordu. Birden birisinin kendisine çok yakın durduğunu duyumsadı ve şaşkınlık içinde bu varlığın kendisiyle telepatik iletişime geçtiğini fark etti. Bu varlık ondan, Kromeriz’de Moravian kentinde yaşayan bir çiftle ilişki kurmasını ve onlara, oğulları Ladislav’ın iyi durumda bulunduğunu ve her şeyin yolunda olduğunu iletmesini istedi. Sonra ona bu çiftin adını, adresini ve telefon numarasını verdi.
Bu bilgi, ne Grof ne de genç adam için bir anlam taşıyordu; onun sorunları ve tedavi süreciyle hiçbir ilgisi yoktu. Yine de Grof, bu bilgiyi aklından çıkartamadı. “Biraz tereddüt ve karışık duygulardan geçtikten sonra, yaptığım şeyi öğrendikleri takdirde, meslektaşlarımın alaylarına hedef olacağıma kesinlikle emin olduğum şeyi yapmaya karar verdim,” diyor Grof, “Telefona gittim, Kromeriz’deki o numarayı çevirdim ve Ladislav’la konuşmak istediğimi söyledim. Telefonun öbür yanındaki kadının ağlamaya başladığını duyunca şaşırıp kaldım. Kendine gelince, kırık bir sesle bana şöyle dedi: ‘Oğlumuz artık bizimle birlikte değil; o bu dünyadan göçtü, onu üç hafta önce yitirdik.’”
Kaynak : Holografik Evren - Michael Talbot