Message
Bu bilinmeyen enerji nedir? Şimdilik bunu bilmiyoruz. Elimizdeki en iyi ipucu, psişik yeteneklere sahip kişilerden tümünün, onun normal madde/enerjiden daha yüksek frekansla titreşmekte olduğunu söylemeleridir. Yetenekli kimselerin enerji alanındaki hastalıkları garip bir biçimde doğru olarak algıladıkları düşünülecek olursa, bu gözlemi ciddi bir biçimde dikkate almamız gerekecektir. Bu tür algılamanın evrensel nitelikte oluşu –nitekim antik Hindu edebiyatı da enerji bedenin normal maddeye göre daha yüksek bir titreşime sahip olduğunu ileri sürmektedir- böylesi psişik yeteneklere sahip bireylerin enerji alanı hakkındaki önemli bir öğeyi sezmekte olduklarının bir göstergesi olabilir.
Antik Hindu edebiyatı maddenin anu ya da “atom”lardan oluştuğunu ve insanın enerji alanının süptil titreşimlerinin de paramanu ya da sözcüğün tam anlamıyla “atomların ötesinde” olduğunu da söyler. Bu ilginçtir çünkü Bohm da atomaltı düzeyde (atomların ötesinde) henüz bilimin ulaşamadığı bir çok süptil enerji türleri bulunduğu düşüncesindedir. Bohm, insanda bir enerji alanı olup olmadığını bilmediğini itiraf ediyor ancak böyle bir olasılığı da göz önüne alarak, “Saklı düzende farklı süptilitede birçok düzey vardır. Zihnimiz bu süptil düzeylere ulaşabilecek yeteneğe sahipse o zaman bu, olağan olarak gördüklerimizden çok daha fazlasını görebileceğimiz anlamına gelir,” demektedir.
Şunu belirtmek gerekir ki, gerçekte hangi alanın ne olduğunu bilmiyoruz. Bohm’un söylemiş olduğu gibi, “Bir elektriksel alan nedir? Bilmiyoruz.” Yeni bir tür alanı ilk bulduğumuzda bu bize gizemli geliyor. Sonra ona bir ad veriyoruz, onunla ilişkide bulunmaya alışıyoruz, özelliklerini tanımlıyoruz. Ve artık bize gizemli gelmiyor. Ama bir elektriksel ya da bir yerçekimsel alanın ne olduğunu hala bilmiyoruz. Daha önceki bölümlerden birinde gördüğümüz gibi elektronların bile ne olduğunu bilmiyoruz. Yalnızca onların nasıl davrandıklarını tanımlayabiliyoruz. Bu durumda, sonuç olarak, insanın enerji alanı da ileride nasıl davrandığını anlatan terimlerle tanımlanacak ve Hunt’unki gibi araştırmalar da yalnızca bu anlayışımızı biraz daha geliştirmiş olacaktır.
Eğer insan enerji alanını bu olağandışı süptil enerjiler oluşturuyorsa, bunların normal olarak alışageldiğimiz türdeki enerjilerde bulunmayan özellikler taşıdığına emin olabiliriz. Bu özelliklerden biri de insan enerji alanının mekansız (nonlocal) olma niteliğidir. Diğeri ve özellikle holografik nitelikte olanı ise auranın zaman zaman herhangi bir biçime sahip olmayan bir enerji bulutu gibi görünme ve bazen kendisini üç boyutlu imgeler halinde ortaya koyma yeteneğine sahip olmasıdır. Yetenekli medyumlar, kişilerin auralarında bazen böylesi hologramların dalgalanmakta olduğunu sık sık bildirmişlerdir. Bu imgeler genellikle çevrelerinde göründükleri kişinin zihninde önemli yer tutan nesneler ve düşüncelerdir.
Kaynak : Holografik Evren - Michael Talbot