Evren maddeden çok müziğe benzer.

(Donald Hatch Andrews)

Araç kullanır ya da bir kafede otururken çevrenizden ne kadar görünmez dalga ve titreşimin gelip geçtiğini merak ettiğiniz olur mu? Kulağınıza siz hiç algılamadan çalınan radyo programlarıyla telefon görüşmelerinin farkında mısınız? Ya da bugün karşılaştığınız elektromanyetik ortamdaki “kirlilik” sahalarının farkında mısınız? Peki ya da yakınınızdaki insanların çektiği fiziksel acıların ya da duygusal durumlarının? Yayınlanan ve iletilen o kadar çok görünmez hareketlilik ve bilgi var ki! Dün saatlerce çalıştıktan sonra bilgisayarın başından kalktım ve mutfağa giderken bilgisayarın rahatlıkla üç metreye yayılan elektromanyetik alanından çıktığım anı kesin olarak hissettim. Bunu daha önce hiç fark etmemiştim. Mutfaktaki titreşim daha sakindi ama yine de arka kapıdan bahçeye çıktım ve oradaki çok daha yumuşak, çok daha huzur verici titreşimleri hissettim. Günün büyük bölümünü bilgisayarın etki alanında geçirdikten sonra bu belli belirsiz ve hatta iğne gibi batan, bedenimin daha rafine tonundan çok farklı bir vibrasyonla nasıl bir uyum geliştirdiğimin farkına vardım. İşte o anda son birkaç aydır neden uykuya dalmakta bu kadar zorlandığımı anlayıverdim.

Siz de hassaslaştıkça, elektrik ve manyetik alanları ya da yeni bir takım rahatsız edici veya huzur verici enerjileri hissetmeye başlamış olabilirsiniz. Yanınızdaki yabancının evlenmek üzere olduğunu ya da hastalanmaya başladığını da anlıyor olabilirsiniz. Dahası, bu bilgileri doğrudan frekanslardan alıyor olabilirsiniz: Radyoya ihtiyaç duymadan... Bu yükselen doğrudan hassasiyet bu günlerde su yüzüne çıkmaya başlayan oldukça yeni hiçbir ön hazırlık gerektirmeyen bir kabiliyettir. Bilebileceğinizi bilmediğiniz şeyleri bilmeye başladığınızı görmek biraz kafa karıştırıcı olabilir, aslında bunu nasıl yaptığınızı da bilmiyorsunuzdur.

Yakın gelecekte hayatınızda çok daha fazla ince etkiler hissedeceksiniz. Girdiğiniz ve çıktığınız titreşim alanlarını hissedebilecek, neyin sağlıklı neyin sağlıksız olduğunu bilecek, başkalarının ne zaman oyun oynadığını, ne zaman oynamayı bıraktıklarını anlayabileceksiniz. Daha bir olay gerçekleşmeden bir “olay dalgasının” sizi etkisi altına aldığını, bir enerji dalgasının yeni bir frekansa dönüştüğünü ve onunla aynı ayarda kalmak için uyum sağlamanız gerektiğini hissedeceksiniz. Bir şeyin işe yaramayacağını, faydalı bir tavsiyenin içeri girebilmek için kapınızı çaldığını ya da uzaklarda bir yerde bir sorun çıktığını ve birilerinin yardıma ihtiyacı olduğunu bedeniniz size söyleyecek. Yükselen hassasiyetinizle pek çok kaynaktan gelen vibrasyonları ayırt edebilmeye, hangilerinin gerçek olduğunu ve eyleme geçmeyi gerektirdiğini bilebilmeye ve belli amaçlara ulaşmak için çevreye içsel titreşiminizi yayabilmeye başlayacaksınız.

Bunların çoğunu fark etmeksizin yapıyor olabilirsiniz ama bilerek, detaylı bir şekilde, dalga prensipleriyle, döngüler, spektrumlar ve sahalarla çalıştığınızda yeni beceri setinize kavuşacaksınız. Bunun bir kısmı da hangi enerjinin ne yaptığını hissedebilme kapasitenizi geliştirmek ve değişen akışlarla ritimlere merkezinizi kaybetmeden uyum sağlayabilecek kadar rahat olmaktır. Öncelikle oynadığınız oyunun içindeki değişkenleri öğrenmek önemlidir, oyun becerilerinizi daha sonra geliştirirsiniz ve sonunda da gevşeyip en iyi oyununuzu çıkarmaya hazırlanırsınız. Bu durumda enerji ve bilinç uzmanları olmayı hedeflediğimiz için içimizdeki ve dışımızdaki çeşitli frekanslara aşina olmalıyız çünkü bizim oyunumuzun değişkenleri bunlar...

Kaynak : Frekans - Penney Peirce