Message
Benveniste’nin INSERN’deki laboratuvarı bazofil degrunasyonu üzerinde çalışıyordu, belirli beyaz kan hücrelerinin alerjenlere verdiği tepki. Bir gün en iyi test laboratuar teknisyenlerinden biri olan Elisabeth Davenas ona geldi ve karşımda çok az sayıda alerjen molekülü olmasına rağmen, beyaz kan hücrelerinde reaksiyon gördüğünü ve kaydettiğini söyledi. Bu hesaplardaki basit bir yanlışın sonucunda ortaya çıkmıştı. Baştaki karışımın olduğundan daha konsantre olduğunu düşünmüştü. Onu normal konsantre halinde olduğu hale getirmek için seyrelttiğinde, karışımı dikkatsiz bir şekilde seyreltmiş ve burada birkaç orjinal antijen molekülü kalmıştı.
Verileri inceledikten sonra Jacques onu hemen ofisinden kovdu. “Ortaya attığın iddia imkansız, çünkü burada hiç molekül yok” dedi.
“Deneyi suyla yapıyordun, şimdi git ve tekrar dene” diye de ekledi.
Aynı deneyi, aynı karışımla tekrar yapıp, aynı sonuçla geri geldiğinde, işinde çok titiz çalışan Elizabet’in araştırmaya değer bir şey bulmuş olabileceğinin farkına vardı. Birkaç hafta Elizabet aynı verilerle ofisine gelmeye devam etti. Veriler bu kadar zayıflatılmış bir karışımın biyolojik etkilerinin çok güçlü olduğunu ve bunun olması için yeterli antijenin olmadığını gösteriyordu ve Jacques bu aklın almayacağı bulguları bilindik teorilere oturtmaya çalışıyordu. Belki bunun sebebi var olan bir antikorun daha sonra tepki vermesiydi, ya da açığa çıkmamış ikinci bir antijen tepki vermekteydi diye düşündü. Bu sonuçları inceledikten sonra laboratuvarında öğretmen ve ayrıca bir homeopat olan bir doktor, bu sonuçların homeopati’ye çok yakın olduğunu fark etti. Tıbbın bu sisteminde, aktif maddelerin karışımları, orjinal madde neredeyse kalmayacak kadar inceltiliyordu, sadece maddenin hafızası kalıyordu. O zamanlarda Jacques homeopati’nin ne olduğunu bile bilmiyordu bu onun ne kadar klasik bir doktor olduğunun göstergesiydi ama içindeki araştırmacı tarafının iştahı kabarmıştı. Elizabet’den karışımı daha da inceltmesini istedi. Böylece orjinal aktif maddeden hiç kalmayacaktı. Bu yeni çalışmalarda, karışım ne kadar inceltilmiş olursa olsun –ki şu anda sadece saf su üzerinde çalışıyordu- Elizabet sanki içindekiler hala oradaymış gibi aynı sonuçları almaya devam etti.
Jacques alerji uzmanı olarak bir geçmişe sahip olduğundan, çalışmalarında standart alerji testlerini kullandı. Amacı insan hücrelerinde tipik bir alerjik tepkileme etkisi yaratmaktı. Yüzeyinde imunoglobulin E (IgE) antikoru barındıran bir çeşit beyaz kan hücresi bazofil izole etti. İnsanların alerjilerde fazla duyarlı olmasına sebep olan hücreler bunlardı.
Benveniste Fransa, İsrail, İtalya ve Kanada olmak üzere 4 farklı ülkede bulunan ve bulduğu sonuçları tekrarlayabilecek 4 farklı laboratuvarla güçlerini birleştirdi. Daha sonra on üç bilim adamı 1988’de birleşerek dört yıllık çalışmalarının sonuçlarını çok prestijli bir yayın olan Nature dergisinde yayınladılar. Eğer antikorların solüsyonları artık içinde hiç antikor kalmayana kadar sürekli inceltilse bile hücrelerden hala tepki alabildiklerini gösteriyorlardı. Bunu yazan kişiler, başladıklarında var olan moleküllerin hiçbirinin çözeltide mevcut olmadığı konusunda ve aşağıda belirtilen konuda hem fikirlerdi;
İnceltme ve karıştırma proseslerinde belirli bir bilginin yer değiştiriyor olması gerekmektedir. Su, molekül için bir örnek gibi davranıyor olabilir. Örnek vermek gerekirse, sonsuz hidrojen bağı olan bir ağda ya da elektrik ya da manyetik alanlarda. Bu fenomenin kusursuz doğası açıklanamaz durumda kalmıştır.
Çıkan habere hemen saldırıya geçen popüler basına göre Benveniste ‘suyun hafızasını” bulmuştu ve çalışmaları homeopati’ye geçerlilik kazandırmak üzere kuruluydu. Benveniste’nin kendisi, bulduğu teoremin şu anda alternatif tıpta var olan tüm teorilerin ötesinde olduğunu fark etti. Eğer su moleküllerden bilgi toplayıp kaydedebiliyorsa, bu bizim molekülleri anlayış şeklimizin ve bedenimizde nasıl birbirleriyle konuşabiliyor oldukları üzerinde bir etki oluşturacaktı. Çünkü insan hücrelerindeki moleküllerin etrafı tabii ki suyla kaplıydı.
Kaynak : Alan - Evrenin Gizli Gücü - Lynne McTaggart