Cuma namazındayım... Hutbede hoca, Ramazan sonrası ibadetlerin devam etmesini tavsiye ediyor.
“Va’büd Rabbeke hatta ye’tiyekel YAKÎN” âyetini konuya misal gösteriyor ve tercüme ediyor:
“ÖLÜM gelene kadar Rabbine ibadet et”!..
Acaba Kur’ân-ı Kerîm’i inzâl eden, ölüm anlamına gelen “mevt” kelimesini bilmiyor muydu!?? Niye “va’büd rabbeke hatta ye’tiyekel MEVT” dememişti?
Şayet “yakîn” kelimesinin anlamı yakıştırıldığı üzere “ölüm” anlamında ise, bu durumda şöyle denmez miydi bu defa da:
“Külle nefsin zâikatül YAKÎN”!..
Eğer Allâh, kitabında, bir âyette “yakîn” kelimesini kullanmışsa, siz onu “mevt” diye değiştiremezsiniz! “Mevt” kelimesini kullanmışsa siz onun yerine “yakîn” kelimesini oturtamazsınız!
“Burada niye bunu kullanmış anlayamıyorum” diyebilirsiniz. Ama asla, anlayamadığınız şeyi, Allâh’ın kullanmadığı kelimenin anlamıyla ÖRTEMEZSİNİZ!
“Her nefs ölümü TADACAKTIR” âyeti iyi anlaşılması gereken bir âyettir.
“Ölüm” denen bedeninin kullanılmaz hâle gelmesi dolayısıyla, artık bedenini kullanamama ve Dünya ile iletişiminin kopması hâlini her bilinç yaşayacaktır... Bilinci en sağlıklı zamanındaki gibi, şuuru yerinde olarak... Tattıktan sonra da, gene aynı şekilde şuuru yerinde, bilinçli olarak yaşamına devam edecektir kabir boyutunda.
“Âhiret”; Dünya’daki bedenli yaşam sonrası, devam edegiden ve sonraki tüm boyutlara uzanan yaşamın genel adıdır, anlamıyla olaya yaklaşırsak...
Kişinin içine girdiği bu yeni yaşam boyutunda, kendini sorgulama olayını “Sorgulamak” (Münker-Nekir) yazısında anlatmıştık... Bu, o süreçte ve o boyutta şuurlu bir şekilde yaşanacak bir olaydır. Bu yaşamın tevil edilecek bir yanı yoktur.
Daha sonra kişi, yaşadığı bu kabir âleminde, dünyada yapmış olduğu ibadetlerden elde ettiği nûrun -enerjinin- çeşitli yararlarını da yaşayacaktır o boyutun canlı türlerine karşı.
Bu yaşam, Dünya’nın kıyametine kadar devam edecektir.