Sabah Namazı : Fecr-i sâdık da denilen ikinci fecrin doğmasından güneşin doğmasına, daha doğrusu güneşin doğmasından az önceye kadar olan süre sabah namazının vaktidir. Fecr-i sâdık, sabaha karşı doğu ufkunda tan yeri boyunca genişleyerek yayılan bir aydınlıktır. Bu ikinci fecre fıkıh literatüründe "enlemesine beyazlık" anlamında "beyâz-ı müsta‘razî" denilir. Bu andan itibaren yatsı namazının vakti çıkmış, sabah namazının vakti girmiş olur. Bu vakit aynı zamanda, sahurun sona erip orucun başlaması (imsak) vaktidir.
Öğle Namazı : İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe'ye göre, zeval vaktinden yani güneşin tepe noktasını geçip batıya doğru kaymasından itibaren başlar ve güneş tam tepedeyken eşyanın yere düşen gölge uzunluğu (fey-i zevâl) hariç, her şeyin gölgesi kendisinin iki misline ulaşacağı zamana kadar devam eder. Bu zamana "asr-ı sânî" denir.
İkindi Namazı : Öğle namazının vaktinin çıkmasından güneşin batmasına kadar olan süredir.
Akşam Namazı : Güneşin batmasıyla başlar, şafağın kaybolacağı zamana kadar sürer. Şafak, İmâm-ı Âzam'a göre akşamleyin ufuktaki kızıllıktan/kızartıdan sonra meydana gelen beyazlıktan ibarettir. Akşam namazının vakti dar olduğu için, bu namazı ilk vaktinde kılmak müstehaptır.
Yatsı Namazı : Şafağın kaybolmasından yani akşam namazı vaktinin çıkmasından itibaren başlar, ikinci fecrin doğmasına kadar devam eder.
İlmihal 1.Cilt - İman ve İbadetler Sf.234-236 - Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları
Rasulullah (SAV) dedi ki:
"Cebrail bana imam oldu;
Öğle namazını güneş zevalden batıya meylettiği zaman kıldırdı.
Sonra her şeyin gölgesi bir boy olduğunda ikindi namazını kıldırdı.
Ardından akşam namazını güneş battıktan sonra kıldırdı.
Yatsıyı şafak kaybolduğunda kıldırdı.
Sabahı da fecir doğunca (ilk vaktinde) kıldırdı.
Ertesi gün tekrar geldi ve öğle namazını her şeyin gölgesi kendi kadar olduğunda kıldırdı.
İkindiyi her şeyin gölgesi iki boy olduğunda kıldırdı.
Ardından akşam namazını güneş battıktan sonra kıldırdı (bu vakit değişmedi).
Yatsıyı gecenin ilk üçte birinin sonunda kıldırdı.
Sabahı güneş doğmaya yakın bir vakitte kıldırdı."
Sonra (Cebrail) dedi ki:
"Her bir namaz, (açıklanan) bu iki vakit arasında kılınmalıdır."