Message
Hazret Ali (Radıyallâhu anh)’dan rivayet edilmiştir:
Bir adam Hazreti Ali (Radıyalâhu anh)’a gelerek ona: “Ramazan-ı Şerif ayından sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz?” diye sorar.
Bunun üzerine Hazreti Ali (Radıyallâhu Anh) şu cevabı verir:
“Ben bu soruyu Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimize soran kimseye rastlamıştım. Nihayet bir adam sordu. O zaman bende yanlarında idim. Dedi ki:
‘Ey Allâh’ın Rasûlü! Ramazan-ı Şerif ayından sonra hangi ayda oruç tutmamı tavsiye edersiniz?”
Bu soru üzerine Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz:
‘Ramazan-ı Şerif dışında da oruç tutmak istersen Muharrem ayında tut. Çünkü o (Muharrem ayı), Allâh-u Te’âlâ’nın ayıdır. O ayda bir gün vardır ki, Allâh-u Te’âlâ o günde bir kavmin günahlarını affetti, bir başka kavmin günahını da affedecektir’ diye buyurdular.” (Tirmizi, Savm:40)
“Aşura gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum.” (Tirmizî, Savm: 47)
1. Gün :
İbn Abbâs’tan (ra.) rivayet edildiğine göre Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle de buyurdular:
“Kim Zilhicce’nin son günü ve Muharrem’in ilk günü oruç tutarsa, geçen seneyi oruçla kapatmış, gelen seneyi de oruçla başlatmış olur ve çok aziz ve çok celil olan Allah böyle hareket etmesini onun 50 yılına kefaret eyler.” (İbn Mâce, I, 124)
Hazreti Enes (Radıyallâhu Anh)’dan rivayet edilmiştir:
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz buyurdu ki:
“Her kim Muharrem ayında Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri olmak üzere üç günü (peş peşe) oruçlu olarak geçirirse, o kimseye dokuz yüz sene (nafile) ibadet etmiş sevabı yazılır.” (Safuri, Nüzhetül Mecalis: 1/156)
İlk Cuma Günü :
Hazreti Enes (Radıyallâhu anh)’dan rivayet edilmiştir:
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz buyurdu ki:
“Her kim Muharrem ayının ilk Cuma gününü oruçlu geçirirse, o kimsenin bütün geçmiş günahları bağışlanır.” (Safuri, Nüzhetül Mecalis: 1/156)
İlk On Günü :
Hazreti Aişe (Radıyallâhu Anha)’dan rivayet edilmiştir:
Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz buyurdu ki:
“Her kim Aşura gününe kadar olan (Muharrem ayının ilk) on gününü oruçlu olarak geçirirse Firdevs-i A’la cennetine varis kılınır (ulaştırılır).” (Safuri, Nüzhetül Mecalis: 1/156)
8, 9 ve 10. Günleri :
Bu on günlük orucu tutamayanlar, mümkünse 8, 9 ve 10. günleri oruç tutmalıdırlar. Resûlüllah Efendimiz (s.a.v.) 9. günü seferde bulunduğundan yalnız 10. günü oruç tutmuşlar ve “Sağ olursak gelecek sene 9. günü de tutarız” buyurmuşlardır.
Perşembe, Cuma, Cumartesi Günleri (Haram Ay Orucu) :
Hazreti İbn-i Abbas (Radıyallâhu Anhüma)’dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmaktadır:
“Her kim, herhangi bir haram ay içinde Perşembe, Cuma ve Cumartesi günü olmak üzere üç günü (peşpeşe) oruçlu geçirirse, kendisine (bu oruç karşılığında) iki sene, (diğer bir rivayette) yedi yüz sene (diğer bir rivayette de) dokuz yüz sene (nafile ibadet) sevabı verilir.” (Taberani, el-Evsat:1810, 2/468; Deylemi, Müsnedül Firdevs: 5696, 4/66; Abdülkadir-i Geylani, el-Gunye: 1/325, Suyuti, ed-Dürrül Mensur: 4/185; İmam-ı Gazali, İhyau Ulumi’d Din: 1/281; Ali el Mütteki, Kenzul Ummal: 24173, 8/561; Heysemi, Mecmaüz Zevaid:3/191)
13, 14 ve 15. Gün Oruçları (Eyyam-ı Bîd Orucu) :
Hazreti Enes İbn-i Malik (Radıyallâhu anh)’dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmaktadır:
“Herhangi bir aydan on üç, on dört ve on beşinci günler olan Eyyam-ı Bîd’i oruçlu geçiren kimseye, Allâh-u Te’âlâ birinci gününde on bin sene, ikinci gününde yüz bin sene, üçüncü gününde ise üç yüz bin senelik ecir verir.” (Suyuti, el-Leali: 2/107)