Message
Entropinin en basit tanımı şudur: “Kainatta her şey, kendini minimum enerji ve maksimum düzensizliğe çekmek ister.”
Yani her şey,ama her şey dağılma ve bozulma eğilimindedir. Dalından koparılmış bir elma giderek bozulmaya başlamasını buna örnek verebiliriz. Hatta dalından koparmasanız da bir süre sonra elma düşüp toprağa karışacak ve bozulacaktır. Oysa bir zamanlar tüm düzenliliği ve fonksiyonelliğiyle mükemmel bir elmaydı. Onu yiyebilir ve onun size verdiği minik de olsa enerjiyle metabolizmanızı besleyebilir ve kendinizin düzenini koruyabilirdiniz.
Einstein’a göre Entropi Yasası bilimin birincil yasasıdır. Yani o, entropi yasasını, Yerçekimi Yasası’ndan ve kendi bulduğu Görecelilik Kuramı’ndan bile daha kalıcı ve önemli görüyor. Einstein bir dönemde, bilimsel yasaların en önemlisi hangisidir diye düşündüğünde şu gözleme varmış: “Bir kuram iddialarında ne kadar yalınsa, aralarında bağıntı kurduğu şeyler ne kadar farklı türlerde ise, ve uygulama alanları ne denli genişse, o kadar etkileyicidir. Klâsik termodinamiğin üzerimdeki derin izleri bu yüzdendir. Eminim ki klâsik termodinamik, evrensel içerikli tek fiziksel kuram olarak, temel kavramlarının uygulanabilirliği çerçevesinde hiçbir zaman yerinden edilemiyecektir.” Sir Arthur Eddington ise entropinin, “tüm evrenin en üstün metafizik yasası” olduğunu düşünüyor.
Entropi ve Zaman
Entropiyi zaman ekseninde ele almak gerekir. Bir vazo kırıldığında onu tekrar eski haline getiremezsiniz. Yani düzenli olan vazo entropiye uğramış ve düzenini kaybetmiş, düzensiz olmuştur. Geri de alamazsınız. Yani entropi zaman gibi doğrusaldır. Zamanın doğrusal olduğu şimdilik bir ön kabul, Einstein bunu öne sürmüştü ama kuantumdan sonra bu teori büyük ölçekte çöktü. Bunun anlamı basitçe şu an hem dünü, hem bugünü, hem de yarını yaşıyor olabiliriz ya da yaşayan yapılar, maddeler olabilir. Ama bu da sadece bir teoridir o nedenle gözlem veren teori zamanın doğrusallığıdır. Yani şimdilik zaman eğilip bükülebilen bir çubuk gibi ve deterministik. Yani sebep ve sonuçlar var. Yani önce vazoya çarparsınız, vazo yere düşer ve kırılır. Vazoyu bir zamanlar düzenli, kırık olmadığı bir ana geri döndüremezsiniz. Zaman gibi doğrusaldır derken bunu kastediyordum. Geri döndürülemez. Ama zamanın doğrusallığı da, entropinin doğrusallığı da şu anki gözlemlerimiz doğrultusunda bir ön kabuldür. Bunları dogmalaştırmayın. Değişebilir.
Evrendeki her şey dağılır. Galaksiler birbirinden uzaklaşır, güneş ısısını kaybeder günden güne, bundan 5 milyar yıl sonra da olsa bu ısı kaybı yüzünden bir gün o da ölecektir. Evren top yekün bir gün tüm enerjisini kaybedecek ve geriye tek bir parıldayan yıldız bile kalmayacaktır. Tamamıyla yok oalcaktır. Bu süre hesaplamalara göre çok çok uzun süreler sonra olacaksa bile bir gün olacaktır. İnsan entropiye uğrar, hücreleri ölür, kendi ölür... Boşuna termodinamiğin ikinci yasası değildir entropi. Entropiden hiç birşey kurtulamaz.
İnsan da kurtulamaz. İnsanlar da aynı elma gibi bozulma eğilimindedir. Giderek hem fiziksel olarak hem de düşünsel olarak dağılırız. Misal baskı ile kontrol altına alınan toplumlar o baskıyı kırmak isterler. Çünkü baskı onları bir düzene sokmak ister ancak toplum daha düzensiz olmak ister. Aynı bir şişedeki gaz gibi. Şişeyi açtığınızda gaz daha düzensiz olan dış ortama kaçmak ister, oysa şişenin içinde düzen vardır...
Duygularımız bile entropiye uğrar. Severiz, sevdiğimizde sanki hayatın anlamını bulmuş gibiyizdir. Sanki hayatta doğru yer ve doğru zamanda, tam da olması gereken yerdesinizdir severken. Hayatınızı düzenli hissedersiniz, doğru hissedersiniz. Ama bir süre sonra sebepsiz yere bozulur bu düzen. Ya karşınızdaki ya da siz artık bu düzeni istemezsiniz. Bazen aldatır, bazen aldatılırsınız bu düzeni gizli gizli yıkmak için. Bir süre sonra da ayrılırsınız. Düzen bozulur, entropiye uğrarsınız. Her yeni başlangıcın istisnasız bir katili vardır; entropi. Odanızı toplarsınız, bozulur. Çiçek yetiştirirsiniz, solar. Mutlak sonu getiren entropidir.
Entropinin, düzensizlik veya kaosunun bir göstergesi olduğu, zaman boyutuyla ilişkisi, enerji ile ilgisi, ve nihayet, felsefî olarak evrenin bütününde nasıl içkin olduğu, yani o yapının nasıl temel ve ayrılmaz bir parçasını oluşturduğu biraz muğlak geçilerek, bunlar meraklısına bırakılır. Bir diğer çok önemli neden, insanlığın son dört yüzyılına damgasını vuran Newtoncu makina-dünya görüşünün, bugün bile egemenliğini sürdürmesi ve düşünceleri hâlâ kalıplaştırması sonucu, kişileri saplantılara ve tartışmadan kabullere götürmesidir. Newtoncu dünya görüşü, temelinden yanlış olunca da, değerlendirmeleri bu temel üzerine yapılandırılmış modern çağ insanının evreni algılayışındaki sakatlık kaçınılmazdır
Yeni Bir Dünya Görüşü
Termodinamiğin Birinci Yasası, “Evrendeki tüm madde ve enerjinin toplamı sabittir ve o ne yaratılabilir ne de yokedilebilir,” der. Özünü, aslını değiştiremez ancak şekil değiştirebilir. Termodinamiğin İkinci Yasası, diğer adıyla Entropi Yasası, “Madde ve enerjinin sadece bir yöne doğru değişebileceğini, bu yönün ise ‘kullanılabilirden kullanılamaza, elde edilebilirden elde edilemeze, düzenliden düzensize’ doğru olduğu”nu söyler. Aynı ifadeye biraz farklı açıdan yaklaşınca İkinci Yasanın temelinde bu fikir yatar. Evrendeki her şey belirli bir yapıya ve değere sahip olarak başladı, fakat geri dönülemez şekilde, gelişigüzel kaosa, ve ıskarta, ziyan veya atığa gidiyor. Entropi, evrenin bir alt sistemindeki elde edilebilir enerjinin, elde edilemez enerjiye, veya kullanılabilir enerjinin kullanılamaz enerjiye ne ölçüde dönüşmüş olduğunu belirtir. Yine Entropi Yasası uyarınca - ki bu nokta çok önemli - ne zaman dünyada ya da evrende düzenli bir durum oluşsa, bu, yakın çevresinde daha büyük bir düzensizliğin oluşması pahasına gerçekleşir. Satır aralarını dikkatle okursak, Entropi Yasası, tarihin ilerleme demek olduğu fikrini yıkar. Bunun yanında, bilim ve teknolojinin daha düzenli bir dünya yarattığı fikrini de reddeder.
Eflâtun, Aristoteles ve diğer Yunan filozofları bugünkü dünya görüşünün tamamen aksini düşünüyorlardı. Bugün, evrenin kuruluşunda bir kaosun hüküm sürdüğü, ve zamanla bu kaosun düzene dönüştüğü görüşü (“ordo ab chao”) geçerlidir. Halbuki Grekler, evrenin “chao ab ordo” diye ifade edilebilecek “düzenden kaosa” sürüklendiğine inanıyorlardı. Çünkü onlara göre tarih, hep bozulmaya doğru giden bir süreçti.
https://zamaninotesi.wordpress.com/2012/06/24/entropi-zaman/