Message
Modern bilim tüm varlıkların (canlı-cansız) bilinen enerji ve madde haricinde bir de görünmeyen, tespit edilemeyen güç (enerji) alanları tarafından organize edildiğini söylemektedir. Bu alanların etkileri zaman ve mekan sınırlarının çok ötesine uzanmaktadır. Ana düşünce bir organizmanın gelişmesinin bir tür holistik/bütünsel alan ya da güç tarafından kontrol edildiğidir.
Daha önce yaşayıp ölmüş veya birbirlerini hiç tanımayan fakat aynı türden/aynı frekansta olan varlıkların mekan ve zaman farkına rağmen aralarında şuursal bir “ortak alan” oluşturup, birbirlerini etkilemeleri olayına bilim adamları “morfik alan” adını vermekteler.
“Morfik alanlar” teorisine göre doğada bir tür hafıza mevcuttur. Bir kediyi ele alırsak bu kedi, kendisinden önce yaşamış, bütün kedilerden etkilenmektedir. Kedi içgüdülerini oluşturan hafıza formu “morfik alanlar” ile gerçekleşmektedir.
“Morfik alanlar” aynı türden/frekanstan olan varlıkların düşünsel, eylemsel, inançsal paylaşım alanını oluşturmaktadırlar. Yeni oluşan bir düşünce formu, önceden oluşmuş olan, kendisininkine benzeyen düşünce kalıplarından (frekanslardan) oluşmuş topluluğun ortak alanı ile rezonansa girerek, bu grubun etkileşim alanına girmektedir. Bu alan grubun kolektif, ortak belleğini oluşturmaktadır. Bu alanın etkisi grubun her bir üyesi ile zenginleşip, güçlenirken, her üye de bu “ortak belleğe” bağlanmaktadır.
Farkında olmadan, kendimizi içinde bulduğumuz zaman ve mekan sınırlaması bulunmayan bu “ortak alan” bizleri kendi çekim alanı içine alarak grubun (dini, kültürel, sosyal) üyeleri olan yaşayan veya ölmüş diğer üyeleri ile farkında olmadan bağlantılı hale getirmektedir.
Bir grubun, topluluğun bilgi ve deneyimleri paylaşılmak istendiğinde, o topluluğun “ortak alanı” içerisine girmek gerekir. Bunun içinde grubu oluşturan sosyal, kültürel, dinsel ritüellerin (törenlerin) geçmişten gelen uygulamalarına aynen uymak sureti ile etkileşime girmek gerekmektedir.
Bir topluluğun (kabile, aşiret, cemaat, toplum vb.) bireyleri, topluluğun sosyal, kültürel ve dinsel özellikleri tarafından kuşatılmışlardır. Bireyler kendi yaşamlarını sürdürürken aynı zamanda topluluğun geçmişteki alışıldık düzeni, bu günkü düzeni de oluşturmaktadır.
Yani topluluk sadece yaşayan üyeleri değil, geçmişte yaşamış olan üyeleri de kapsamaktadır. Bu yüzdende “ata’ların görünmez varlıkları/enerjileri” geleneksel, sosyal topluluklar üzerinde son derece etkili olmaktadır. Bu manevi liderlerin ölmüş olmalarına rağmen dünya üzerindeki etkilerini devam ettirmelerinin nedenidir.
Bu bakış açısı, uzun zaman önce ölmüş ruhsal liderlerin, dünya üzerindeki devam eden etkisini ve bir mürşid aracılığı ile bağlanılmış ekolün kişiler üzerindeki etkisini de bize açıklamaktadır. Sufizim de söylenen "binlerce adımlık yol, mürşid ile bir adımda alınır.” ifadesi mürşidin (merkezin) etrafında oluşan güçlü “ortak-morfik alan” etkisine girmenin getirdiği güçlü enerjiden etkileşimin sonucudur.
Algıladığımız dünya tüm şuurumuz, geçmiş bilgimiz ile birlikte şu anki algısal verilerin oluşturduğu bir vitrin’dir. Fakat ben'liğimizin altında, evrensel zamansız ve mekansız tümel hafıza yaşamaktadır. Canlı, cansız tüm şeyler burada “tek yapı” olarak örtülü, açığa çıkmamış titreşimsel, frekans olarak bulunmaktadır. Varlıklardaki holistik/bütünsel bu enerji zamansız ve mekansızdır. Modern bilim’in son yıllardaki tespitleri olayları bu bakış açısı ile algılayabilen gelişmiş toplumlarda, metafizik ile fiziği birleştirme noktasına getirmiş bulunmaktadır.
http://kozmikfrekans.blogspot.com.tr/2011/05/ortak-bellek-morfik-alan.html
BİRİ BENİ GÖZETLİYOR - RUPERT SHELDRAKE
Rupert Sheldrake haklıysa, bu yazıyı okuyan on kişinin en azından yedisi gözetlenme duygusunu yaşamış demektir. Ayrıca kim bilir belki siz de olacak olayları önceden sezebiliyorsunuz. Ya da tam sevdiğiniz birini düşünürken telefon çalıyor ve arayan düşündüğünüz kişi oluyor. "Basitçe paranormal diye nitelendiremeyeceğimiz bu deneyimlerin kökleri biyolojimizde gizli" diyor Sheldrake.
"Bu araştırma alanı doğası gereği tartışmaya açık" diyor Sheldrake, yeni kitabı Biri Beni Gözetliyor’un tanıtım toplantılarında ve şöyle devam ediyor: "Kitabımda yapmak istediğim şey, bilimsel kanıt ortaya koymak." Aslında Sheldrake, insan ve hayvan zihnine yeni bir konsept getiriyor; buna göre zihin beyinle sınırlı değil, doğada dört bir yana yayılmış olan etki alanları aracılığıyla işlev görüyor.
Bu 'morfik alanların' canlıların sosyal gruplarını ve zihni faaliyetlerini düzenlediğini öne sürüyor. Bu faaliyetlerin arasında insanlararası ve hayvanlararası telepatiden tutun kuş sürülerinin bir düzen içinde uçması gibi günlük, rutin hayatın bir parçası olan gizemli olaylar var.
Sheldrake telepatinin bir kabile ya da sürünün birbirinden uzak üyelerini bağlantı halinde tutmaya ve tehlikelere karşı uyarmaya yarayan bir çeşit morfik alan ya da sosyal alan olduğunu ifade ediyor. Örnek olarak da birbirlerinden yüzlerce kilometre uzaklaşmalarına rağmen grup birliğini yitirmeyen kurt sürülerini gösteriyor.
"Telepati sosyal bağlara dayanır," diyor Sheldrake ve bu yeteneğin hayvanlarda birçok insanda olduğundan daha çok geliştiğine dikkat çekiyor. Modern dünyada en iyi bilinen örneğin telefon telepatisi, yani ahizeyi kaldırmadan telefonda kimin olduğunu sezme olduğunu söylüyor. Bu durum, arayan yakın bir arkadaş veya akrabaysa daha sık gerçekleşiyor.
Sık rastlanan bir olgu son kitabının başlığından da anlaşılacağı üzere, gözetlenme duygusu en sık rastlanan 'paranormal' olay, Shledrake'in teste tabi tuttuğu erişkinlerin yüzde yetmiş ila doksanı bu duyguyu yaşamış. Dikkatin bakış yoluyla belli bir noktaya odaklanmasının, gözetleyen kişinin gözlerinden ve beyninden öteye yayılan bir etkisi olduğunu iddia ediyor Sheldrake.
http://www.radikal.com.tr/ek_haber.php?ek=ktp&haberno=3600
MORFİK ALAN VE MORFİK REZONANS
Bir olay tekrarlandığında, morfik bir alan oluşuyor ve bu morfik alanla kurulan rezonans aynı olayın tekrarlanma olasılığını artırıyordu.
Olayın olduğu bölgeye morfik alan, benzer olayların tekrarlanması olgusuna ise morfik rezonans adı veriliyordu.
Herhangi biri, bir konuda farkındalık yaşadığında, başka insanların da aynı konuda farkındalık yaşama olasılığı artmaktadır.
Morfik rezonansın bir kez yayılmaya başlaması, tüm uzayda ve zamanda genişlemesi demektir.
Yani, mekanda oluşan bir morfik alanın, anında bütün diğer yerler üzerinde de etkisi olur;sonuçta da değişim bütün dünyada anında yaşanır.
http://alternatifyasam.blogspot.com/2009/12/morfik-alan-ve-morfik-rezonans.html
RUHU İNSANİ - AHMED HULUSİ
RİCALİ GAYB denilen yüksek manevi güç sahibi kişiler, “irşad kutupları” dahi çoğunlukla, yeryüzüne çeşitli ilimleri, güçlü beyin dalgaları ile yayarlar... Ve bu yayınları almaya istidatlı beyinler tarafından bu dalgalar alınarak değerlendirilir...
Belirli konuların Dünya üzerinde, hem de birbirinden habersiz kişiler tarafından algılanarak yürürlüğe konulması; hep bu şekilde güçlü yönetici beyinlerin yaptıkları yayınlardan ileri gelmektedir...
Hatta çeşitli modalar bile Dünya üzerine hep bu şekilde yayılmaktadır, diyebiliriz...