Message
الاِسْتِثْنَاءُ
Kendisinden sonra gelen isimleri kendisinden önce gelen hükmün dışında bırakan edatlardır. İstisna edatlarından sonra gelen isme 'hariç tutulan' anlamında "mustesna" denir.
İstisna'nın üç elemanı vardır.
المُسْتَثْنَى : (Mustesna) Hariç olan.
المُسْتَثْنَى مِنْهُ : (Mustesna Minhu) Hariç olunan.
أَدَاةُ الاِسْتِثْنَاءِ : (Edatul İstisna) İstisna kelimeleri. (إِلا ، غَيْرُ ، سِوَى ، ماعَدَا ، ماخَلَا)
İstisna Çeşitleri
1) İstisna Muttasıl (مُتَّصِلٌ); Mustesna ve mustesna minhu aynı cinstir.
نَجَحَ الطُلابُ كُلُّهُمْ إِلَّا خَالِداً : Halit dışında tüm öğrenciler geçti.
2) İstisna Munkatı (مُنْقَطِعٌ); Mustesna, mustesna minhu'den tamamen farklı bir cinstir.
وَصَلَ الضُيُوفُ إِلا أمْتِعَةَهُمْ : Bagajları hariç misafirler geldiler.
3) İstisna Müferrağ (مُفَرَّعٌ); Mustesna minhu'nun cümlede bulunmaması durumudur. (Bu açıdan bakıldığında, yukarıdaki örneklerdekilere de tam istisna denir)
ما جَاءَ إِلا حَامِدٌ : Hamit dışında kimse gelmedi.
Müferrağ istisna cümleleri ya olumsuz, ya yasaklayıcı ya da soru cümleleri şeklindedir.
إِلا Kullanılan İstisna Cümleleri'nin İrabları
- Munkatı (farklı cins) istisnalarda mustesna her zaman mensuptur.
لِكُلِّ دَاءٍ دَوَاءٌ إِلا المَوْتَ : Ölüm hariç her hastalığın ilacı vardır.
- Muttasıl (aynı cins) istisnalardan olumlu cümlelerde mustesna mensuptur.
يَغْفِرُ اللهُ الذُنُوبَ كُلَّها إِلا الشِرْكَ : Allah şirk dışında tüm günahları bağışlar.
- Muttasıl istisnalardan olumsuz, yasaklayıcı ve soru cümleleri için iki ihtimal vardır; mustesna ya mensup olur yada mustesna minhu ile aynı irabta olur.
ما حَضَرَ الطُلابُ إِلا حَامِداً / حَامِدٌ : Hamit dışında kimse gelmedi.
ما سَأَلْتُ الطُلابَ إِلا حَامِداً / حَامِداً : Hamit dışında hiçbir öğrenciye sormadım.
ما اِتَّصَلْتُ بِالطُلابِ إِلا حَامِداً / حَامِدٍ : Hamit dışında kimseyle görüşmedim.
لا يَخْرُجْ أَحَدٌ إِلا حَامِداً / حَامِدٌ : Hamit dışında kimse çıkmasın.
لا تَسْأَلْ أَحَداً إِلا حَامِداً / حَامِداً : Hamit dışında kimseye sorma.
لا تَتَّصِلْ بِأَحَدٍ إِلا حَامِداً / حَامِدٍ : Hamit dışında kimseyle görüşme.
هَلْ غَابَ أَحَدٌ إِلا حَامِداً / حَامِدٌ؟ : Hamit dışında gelmeyen var mı?
هَلْ رَأَيْتَ أَحَداً إِلا حَامِداً / حَامِداً؟ : Hamit dışında kimseyi gördün mü?
هَلْ اِتَّصَلْتَ بِأَحَدٍ إِلا حَامِداً / حَامِدٍ؟ : Hamit dışında kimseyle görüştün mü?
- Müferrağ (cümlede bulunmayan) istisnaların belli bir irabı yoktur. Cümlenin durumuna göre davranılır. Doğru irabı bulmak için إِلا cümleden çıkarılıp cümle kurgulandığında daha net bir sonuç elde edilir.
ما رَسَبَ إِلا بِلالٌ : Bilal dışında başarısız olan yok. (Burada mustesna konumunda olan بِلالٌ faildir ve bu yüzden merfudur.)
ما رَأَيْتُ إِلا بِلالاً : Bilal dışında kimseyi görmedim. (Mefulun bih konumundadır.)
ما بَحَثْتُ إِلا عَنْ بِلالٍ : Bilal dışında kimseyi aramadım. (Mecrurdur.)
غَيْرُ ve سِوَى Kullanılan İstisna Cümleleri'nin İrabları
Bu kelimelerden sonra kullanılan mustesna mecrurdur. Çünkü bu kelimeler isim tamlaması şeklinde kullanılır. Edatul istisnanın irabı ise cümlenin durumuna göre değişir.
نَجَحَ الطُلابُ غَيْرَ حَامِدٍ : Hamit dışındaki öğrenciler geçtiler.
ما نَجَحَ الطُلابُ غَيْرَ حَامِدٍ : Hamit dışında kimse geçemedi.
ما نَجَحَ غَيْرُ حَامِدٍ : Hamit dışında kimse geçemedi.
ما سَأَلْتُ غَيْرَ حَامِدٍ : Hamit dışında kimseye sormadım.
ماخَلَا ve ماعَدَا Kullanılan İstisna Cümleleri'nin İrabları
Bu kelimelerden sonra kullanılan mustesna mensup olur.
اِخْتَبَرْتُ الطُلابَ ماعَدَا ثَلاثَةً : Üçü hariç öğrencileri sınav yaptım.
كُلُّ شَيْءٍ ماخَلَا اللهَ بَاطِلٌ : Allah hariç her şey geçersizdir.
لَا سِيَّمَا
"Özellikle" manasında olup müstesnası mecrur ve merfu olabilir.
أَجَادَ الخُطَبَاءُ و لَا سِيَّمَا زَيْدٍ : Hatipler özellikle Zeyd iyi hitap ettiler.
لَا يَكُونُ - لَيْسَ
Bu fiiller istisna yerine kullanıldıklarında müstesnaları mansup olur.
قَامُوا لَيْسَ زَيْداً : Zeyd hariç kalktılar.
قَعَدُوا لَا يَكُونُ خَالِداً : Halit hariç oturdular.
بَيْدَ
"Ancak, yalnız" manasında olup müstesnası 'أَنَّ' ile kullanılır.
إِنَّهُ كَثِيرُ المَالِ بَيْدَ أَنَّهُ بَخِيلٌ : Onun malı çoktur yalnız cimridir.
إِلَّا nın إِنْ Edatı İle Kullanımı
İçinde 'إِلَّا' bulunan isim cümlesinin başındaki 'إِنْ' edatı 'مَا' anlamında nefy harfi olup olumsuzluk ifade eder.
*(فَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْهُمْ إِنْ هَٰذَا إِلَّا سِحْرٌ مُبِينٌ)* : ...İçlerinden inkar edenler: "Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir" dediler.